29 Ocak 2016 Cuma

Depresyon: Afrikanın Korku Hikayesi

Cape Town'lu fotoğrafçı ve Organize Suçlar'ın kurucusu , Thembela “Nymless” Ngayi, The Great African Horror Story başlığını verdiği portre serisinde, genç siyah erkeklerin depresyonunu ele alıyor. Bir çok Afrika kültüründe depresyon, batılı bir fenomen olarak ele alınıyor. Afrikalı bir çok erkek şiddetli umutsuzluk sıkıntısı çekmekte ve bu durum alay konusu olmakla birlikte, kişiye güçsüzlük etiketi de yapıştırmaktadır. Sonuç olarak bu konu bir çok Afrikalı topluluk tarafından görmezden gelinmektedir. Seri, işkenceyi ve Afrikalı ailelerdeki sonuçlarını gösteriyor.


“Ben depresyonu insanların işten kaytarmak için kullandığı hayali bir hastalık zannederdim. Arkadaşım bana kendisine klinik depresyon tanısı konulduğunu söylediğinde ona ilgi göstermeyi reddettim. Kendim bizzat minör depresyon sıkıntısı yaşadığım zaman ne kadar yanlış yaptığımı anladım, büyümek hiç bir zaman araştırmadığım bir konuydu. Mahallede, ne zaman "deliye" dönen birini görsek, ilk tahminimiz uyuşturucu kullandıklarıydı. Ne zamanki akranlarımdan biri 2002 yılında intihar etti, toplum hemen onun "büyülendiğini" söyledi çünkü o tüm notları 5 olan, örnek bir öğrenciydi. Kimse onun depresyon sıkıntısı çektiğini bilmiyordu!”

– Thembela “Nymless” Ngayi








Güney Afrika Depresyon ve Anksiyete Gurubu (SADAG)'ın dediğine göre Güney Afrika'da erkekler arasında depresyon tüm zamanların en yüksek oranına sahip. Kendi yardım hatlarını arayan erkeklerin sayısı tehlikeli bir şekilde yükseliyor -günde 97'ye kadar- ve raporlara göre erkekler sadece kendilerini öldürmekle kalmıyor, ailelerini de yanında götürüyor. Araştırmalara göre tedavi edilebilen ve ciddi bir hastalık olan depresyon için erkekler nadiren yardım istiyor. Ayrıca erkekler kadınlara oranla 4 kat daha fazla intihar ediyor.

“The Great African Horror” serisinin amaçlarından biri Afrikalı toplumlarda ruh sağlığının gerçeklerine ve bize yakın olanları direkt olarak nasıl etkilediğine karşı insanları bilinçlendirmek. "Kadın sadece erkeğin depresyon boyunca destek yapısını temsil eder. Kadın depresyondan kolaylıkla etkileniyor ve en sonunda o da bir kurbana dönüşüyor ki, erkeğe yardım edemeyecek duruma geliyor. Kadın ayrıca "toplumu" da temsil ediyor, ki bu, kişinin depresyonu için katalizör olmaya dönüşebilir. Toplum sık sık bu durumu görmezden gelir, bundan dolayı, bazı fotoğraflarda adamın acı çektiğini fark edemiyor." diye yorumluyor Ngayi.












Afrikalı toplumlar depresyonu ve getirdiği korkunç etkileri nadiren ele alır. Eğer birisinin ağzından "depresyondayım" kelimeleri çıkarsa, insanlar o kişinin kırılgan biri olduğunu düşünecektir, özellikle erkekse. Çoğu erkek alkol kullanarak rahatlamaya çalışıyor ve eşlerini cinsel, fiziksel ve sözlü tacizlerine maruz bırakıyor çünkü sorunlarıyla yüzleşebilecek bilgiye veya beceriye sahip değiller. 

Alıntıdır: http://africandigitalart.com/2016/01/depression-the-great-african-horror-story/